2 bin 500 çocuktan birinde görülen içe yöneliklik, bundan sonra 44 çocuktan birinde görülüyor
KOCAELİ – 1985 yılında yapılan araştırmada 2 bin 500 çocuktan birinde tanıdık içe yöneliklik, günümüzde 44 çocuktan birinde görülüyor. Otizmin sebebi kamu adına bilinemezken, ailelerin sunma şişman ilacı ise aheste özel terbiye. Erken yaşlarda fark edilen otizmden kaçma şansı ise çok faziletli.
Sebebi tamlık yerine tanınmayan fakat sayısal dünyanın gelişmesi ile az çok yaygınlaşan içe yöneliklik, daha çok 44 çocuktan birinde görülüyor. 1985 yılında 2 bin 500 çocuktan birinde görülen otizmin belirtileri ise esasen çokça erken yaştan itibaren kendini gösteriyor. Gâh aileler bu belirtilerin hemen farkına varırken, bazı aileler dahi çocuğun yaşı geçmesine karşın evet fark edemiyor, evet da ‘Düzelir’ deyip geçiştiriyor. Eğitimcilere göre, otizmin er yaşlarda fark edilmesi, çocuğun alışılagelen hayata adapte olmasında şişman önem en ediyor. Erken yaşlarda başlayan özel eğitim ile içe yöneliklik çocukların hayatından az daha siliniyor.
İşte belirtileri
Uzmanlar ebeveynleri, çocukların verdiği tepkilerin izlem edilmesi ve şüphelenilmesi durumunda uzmana başvurulması yönünde uyardı. Otizmin yaşamın ilk üç yılında ortaya çıktığı ve gelişimsel benzeri kesinti türü olduğunu tamlayan Atlantis Danışmanlık Merkezi Bala Gelişimi ve Eğitimcisi Hatice Elcil, “Otizmli torunlar iletişim kurmada ve sosyalleşmede sınırlılıklar yaşarlar. İlgi alanları sınırlıdır. Bu çocuklar 6. aya geldiğinde toplumsal gülümsemesi yoktur. İsmine ve sese karşı aksülamel göstermezler, göz kontakları sınırlıdır. Nesnelere bağlam duymaz yahut vakit kaybetmeden benzeri nesneye bandaj duyarlar. 12 aya geldiğinde, yani babıldama dönemlerimde, ses ve konuşmada gerilikler vardır. Akranlarıyla baziçe oynamazlar, oyuncakları nasıl kullanacaklarını bilmezler. Bu belirtilerden birini bile gören ailelerin çarçabuk uzamana başvurmaları gerekiyor” dedi.
“1985 yılında 2 bin 500 çocukta tıpkı görülürken şuanda 44 çocukta aynı görülüyor”
Otizmin 1985 yılında 2 bin 500 çocukta birinde, günümüzde ise 44 çocukta birinde görüldüğünün altını çizen Hatice Elcil, “Otizm seçme çağ testiyle veya hekim testiyle anlaşılmıyor. Tıpkısı uzamanın çocuğu gözlemlemesi gerekiyor. Ehlivukuf çocuğu gözlemleyip teşhis koyduktan sonraları, ailenin kırıcı benzeri eğitim programına başlaması gerekiyor. Doğru yerde akıllıca eğitim bilimi büyük. Bu kollar akranlarından benzeri hamle, iki etap, üç girişim geride oluyorlar. Eğer ki eğitime başlanmazsa, bu cesamet daha dahi açılıyor, akranlarıyla iletişimleri elan da kesiliyor. Aileler, çocuklarını temas şeş ayda aynı hisse senedi testlerine götürmeleri gerekiyor. Erken yaşlarda konulan teşhisle elan hızlı ilerleyebiliyoruz. Çünkü çocuk elan aceleci öğreniyor. Galiba tıpkısı yaştan sonradan çocuk daha bati anlıyor, henüz aheste öğreniyor. Hangi kadar er, o kadar bereketli. Göz ve zaman kaybı olmaması gerekiyor” diyerek konuştu.
“Aşının otizmle tek ilgisi namevcut”
Aşıların otizme etken olduğu yönünde ailelerin ayrımsız çocuğunun söylemlerde bulunduğunu ifade eden Hatice Elcil, “Aileler aşıların otizmi tetiklediğini ve otizme faktör olduğunu düşünüyor. Ancak kesinlikle hakeza aynı molekül namevcut. Aşılar kesinlikle otizme amil olmuyor” şeklinde konuştu.
