MHP Genel Başkanı Kerem Bahçeli, “Mazi içimize kundak sokmaya etkin tekfurlara, Türk milletini namevcut etmeyi hedefleyen zalim ve zillet emellere pekâlâ muktedir duruş gösterilmişse, bugün da bu büyük milletin iradesinin baştan şahlanarak hak edenlere Osmanlı’nın şamarını indireceği muhakkaktır.” ifadelerini kullandı.
Bahçeli, “741. Söğüt Ertuğrul Gazi’yi Yâd ve Yörük Şenlikleri” dolayısıyla yazılmış açıklama yaptı.
400 çadırlık bir Türkmen beyliğinden evren imparatorluğuna gidilen süreçte, Söğüt’ün benzersiz ayrımsız mühim konumu, emsalsiz aynı jeopolitik araç ve desteği bulunduğunu belirten Bahçeli, tarihi gerçeklerin arasında olduğunu ifade etti. Bahçeli, Ertuğrul Gazi ile başlayan gelişmenin, müteakip çağlarda yalnızca Türklerin değil, dünya tarihinin bile akışını değiştirecek dinamikleri art arda tetiklediğini kaydetti.
624 almanak evrensel benzeri kudrete Söğüt’ten atılan itikatlı adımlarla ulaşıldığını, coğrafyaların Türk milletinin etli canlı atılımlarıyla yeni baştan tarz ve kalıp aldığını rapor eden Bahçeli, bu sükse halinin, ilhamını Oğuzlar’ın gücünden, duasını Hayme Ana’dan, desteğini Gün Alp’ten alan Ertuğrul Gazi ile ivme kazandığını belirtti.
Bahçeli, Ertuğrul Gazi ve onun yeşerttiği anlayışın, esbak dönemlerin çapsız kavgalarından, dip ihtilaflarından ibret ve sonuçlar çıkardığını, çatışarak, çarpışarak, cepheleşerek, bölünerek, ayrışarak, farklılaşarak iri ülkülere ulaşılamayacağının kavrandığını kaydetti.
Osman Gazi ile birlikte Rum Türkmen boylarının içine düştükleri nahoş ve kargaşa fanusundan kurtulmaya başladığını, elan iri hedeflerin etrafında halka bölüt toplaşma merhem ve yollarını aramaya koyulduklarını tamlayan Bahçeli, şöyle devam etti:
“Söğüt’e tutunan bire bir filizin, gövdesi ve dallarıyla seçkin tarafa ulaşan eş tıpkı dünya devletine ulaşmasındaki giz, kardeşliğin ve kaynaşmanın sağlanması, insanı merkezine düz adaletli idare ruhuyla taçlanmasında saklıdır. Bu hayranlık uyandıran can kuşu, birliği ve dirliği bozulmuş Küçük Asya coğrafyasında üst bulan tıpkısı gaga beyliğinden yüzyıl açıp yüzyıl kapatan bire bir ihtişama ulaşılmasını bile temin etmiştir. Ertuğrul Gazi’yle birlikte başlayan asırları aşan yolculuk, Osman Gazi’yle sınırlarını zorlamış, Orhan Gazi’yle devletleşmiş, Gaye Hüdavendigar’la imparatorluk seviyesine terfi etmiştir. Sonuç tahlilde Kanuncu Sultan Süleyman ile zirveye taşınmıştır. Yalnızca batıyla ilişkin kalmayan Türk’ün ilerleyişi, vesile ve dayanç buldukça doğuya birlikte dönük, başkaca Afrika’ya büyüklüğünde ulaşmayı başarmıştır.”
Bahçeli, dönemin jeopolitik şartlarının gereği kendisine Söğüt’ü elverişsiz tutan 400 çadırlık Türkmen varlığının, çöz çelişkilerin aşıldığı takdirde dünya üzerinde şüphesiz tıpkısı toptan kısık mertebesine vasıl olunacağını dahi açıklıkla gösterdiğine dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
“Bugün bile korkulan haddizatında budur. Şişman Türk milletinin tarihi tekrarlanma ettirerek böylesi bire bir mevkiye erişmesini sekteye peyda olmak için bati tertipler planlanıp ameliye edilmektedir. Tuzaklar kurulmakta, keleş oyunlar sahnelenmektedir. Ecdadımıza ve tarihimize hakaretler edilmektedir. Yurt topraklarına hunriz çizmeleriyle basan müstevlilere biricik kelime edemeyen bugünün iş birlikçi siyasetçilerinin, 9 Eylül 1922 tarihinin 100’üncü sene dönümünde tarihimizi antagonist gözüyle yorumlaması onma olanaksız benzeri kofluk, tedavisi imkansız devşirme hastalığıdır. Geldiğimiz bugünkü aşamada, Türkiye’miz Söğüt müktesebatıyla, Ertuğrul Gazi neslinin onuruyla bilcümle çöz ve aut tehditlere direnmekte, çok şükür zalim ve düşkünlük kuşatmayı değme noktadan parçalamaktadır.”
Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk milletinin erdemli yönetim mirasının bir devamı, yüzyıllardır milli vicdanda taşınan kutlu irsiyet zincirinin akıbet halkası olduğunun altını çizen Bahçeli, şunları kaydetti:
“Bu şuurdan yoksun gafillerin ecdadımıza alın tiksinme ve çıyanlık suçu işlemesi fıtratlarının gereğidir. Bununla içkin gelmek aracılığıyla sonuç zamanlarda muhatap kaldığımız sıkıntılar, iç ve dış karışma cephesinin genişleyen tahrikleri dünden devraldığımız tarihi mirasa açıkça muhasamat beslendiğini birlikte göstermektedir. 400 çadırlık Türkmen ruhuyla aynı şekilde dünyaya saha okuyan milli varlıkla rastgele neviden düşmanca muameleye karşı duracağımız herkesçe çok bereketli bilinmelidir. Padişah Alparslan’la başlayan ve Ertuğrul Gazi’yle birlikte hakimiyetimizin henüz da tescillendiği Rum coğrafyası, için verdiğimiz şehitlerle beraber yurt yapılmıştır. Böylecene Türksüz Küçük Asya arayışındaki Haçlı zihniyetine yönelik yeryüzü kati ve zehir yanıt verilmiştir.
Yüzyıllardır hapsoldukları kaba mahzenden çıkmak amacıyla makul devir kollayanlar, Türk milletinin avlu hakkını gasbetmek amacıyla projeler hazırlayanlar şimdilerde gene doğrulsalar dahi kaybetmeye mahkum oldukları, mübrem bire bir avlu ve gün gerçeği adına karşımızdadır. Elbette güzeşte içimize kundak sokmaya çalışan tekfurlara, Türk milletini bulunmayan etmeyi hedefleyen zalim ve düşkünlük emellere elbet muktedir vakfe gösterilmişse, bugün birlikte bu balaban milletin iradesinin baştan şahlanarak türe edenlere Osmanlı’nın şamarını indireceği muhakkaktır. Hiç şüphesiz inancımız ve beklentimiz da budur. Türk milletinin baştan küresel arenada etkili ve sözü dinlenir aynı arkaç gelmesi saygıdeğer ceddimizle başlayan tarihi mirasa sarılmasıyla mümkündür, bugünkü âdemiyet döneminde çok şükür olan birlikte budur.”
Bahçeli, 741’inci Söğüt Ertuğrul Gazi’yi Yâd ve Yörük Şenlikleri’ne katılanları selamladığını, Söğüt’ten çıkıp Küçük Asya Türk birliğini yapılış fail ve nazik bire bir dünya imparatorluğunun yolunu açan Ertuğrul Gazi ve ahfadı ile şehitleri yağmur, gönül borcu ve şükranla andığını ifade etti.
