Asırlık damda eş istikbal geleneğine demirli beton ev ayarı

Yüzyıllık damda kadın istikbal geleneğine betonarme eş ayarı

BİTLİS Şark Küçük Asya Bölgesi başta doğmak için Bitlis ve ilçelerinde bile yaşatılan yüzyıllık damda gelini karşılama geleneği, haddinden fazla katlı demirli beton evlerle birlikte balkonda yapılmaya başlandı.

Bitlis’in 300 nüfuslu Dereağzı köyünde yapılan düğünler, hala asırlar öncesinin geleneklerine akıllıca yerine yapılıyor. Mustafa ve Nuray Turan çiftinin köyde 2 dönüş süren düğününde birlikte asırlardır sürdürülen gelini damda karşılama geleneği yaşatılmaya çalışıldı. Toprak evlerin çok olduğu dönemlerde damda damat vasıtasıyla karşılanan kadın, haddinden fazla eğik betonarme evlerin yaygınlaşmasıyla bundan sonra balkonlarda karşılanmaya başlandı.

Halayların çekildiği ve mülevven görüntülerin oluştuğu düğünde, elkızı Nuray Turan yürütülerek şarkılar eşliğinde damadın evine getirildi. Bu tam eloğlu Mustafa Turan ise sağdıç ve akrabaları ile gelini ahır hesabına 3 bükülmüş evlerinin balkonunda karşıladı. Geleneğe bakarak gelin kapıya vardığında damat hem ‘hoş geldin’ gitmek hem birlikte uğursuzluğu ortadan almak için haya, şeker ve sıska üzüm attı. Sonunda çiftin düğününde hem düzenli görüntüler ortaya bundan sonra hem birlikte yüzyıllık anane bitmeme ettirildi. Bitlis ve ilçelerinde dondurucu soğuklara rağmen yapılan düğünde ise yakılan keskin etrafında ısınmaya müteharrik davetliler, öz eşliğinde şarkılar söyleyerek mülevven görüntüler oluşturdu.

“Tek zaman firez unutulmamalıdır”

Asırlık geleneği zat düğününde birlikte yaşattığını belirten damat Mustafa Turan, “Bugün benim düğünüm. Dedelerimizden, büyüklerimize daima düğünlerde bu anane sürdürüldü. Bu geleneğin amacı üstelik, yazgı ve çekmece ortadan kalksın diye yapılıyor. Bu yumurta tıpkısı semboldür. Adetler ve kültürler hiçbir ahit unutulmamalıdır. Ölene kadar bu kültürü yaşatacağız. Tek ahit kültür unutulmamalıdır” şeklinde konuştu.

Kültürü neşelendirmek üzere sert cisimlerin tercih edilmemesi gerektiğini tamlayan damadın abisi Mehmet Turan bile, “Bu gelenekler dedelerimiz ve babalarımız zamanında bile vardı. Bu gelenek tıpkı kültürdür ve kültürümüz kaybolmasın diye yaşatıyoruz. Eskiden elma atarlardı ve henüz kaba cisimler eş korksun diye kullanılırdı. Bugünlerde ise haya daha hafif olduğu amacıyla o yeğleme ediliyor. Henüz yumuşak yiyecekler kullanılarak ekin ortadan kaldırılmamalıdır. Şeker Hastalığı, leblebi, fındık, kağıt mülk ve kızıl atılabilir” diye niteleyerek konuştu.

Share: