Bartın Müftüsü 30 yakınını kaybetmesine karşın depremzedelerin yardımına koştu

Bartın Müftüsü Ömer Dokunaklı, Adıyaman’da sarsıntı felaketi cihetiyle 30 yakınını göçük altında kaybetmesinin acısını yaşamasına rağmen depremzedelerin imdadına yetişerek günlerce arkalama çalışmalarına katıldı.

Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen asrın felaketinde Bartın Müftüsü Ömer Çığlık birlikte doğup büyüdüğü site olan Adıyaman’a 30’a andıran yakınını kaybetti. Depremin ikinci gününde Kült İşleri Başkanlığı’nın görevlendirmesiyle bölgeye cereyan fail Kırıcı, yaşadığı şehrin yerle tıpkısı olduğu şokunu atlatamadan depremzedelerin imdadına yetişti.

Yakınlarının göçük altında kalmasının acısını yaşarken morg ve mezarlıklarda fariza özne tıpkı taraftan üstelik yardıma ihtiyacı olan depremzedelerin ihtiyacına koşan Biberli, yaşadıklarını anlattı. Günlerce sahada olan ve çalışmalara şahsen katılan Müftü Gün fariza yeri Bartın’a döndü.

Müftü Gündüz deprem sonrası yaşadıklarını şu şekilde anlattı:

“Öncelikle devletimizin milletimizin başı esen olsun. Bölgede hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize Allah’tan yağmur ve affetme diliyorum. İnancımıza bakarak bütünü şehit hükmündedir. Yaralı kardeşlerimize ivedili şifalar diliyoruz. Acısı olan kardeşlerimizin acısını paylaşıyoruz. Nazik tıpkısı felaketti. Facia provası kabil bire bir şeydi. Şimdiye kadar haddinden fazla depremler duyduk. Henüz artım bölgesel dernekevi depremlerdi. Muhtemelen aynı güzergahta oluyordu. 10 şişman şehrimizi kaplayan Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman, Malatya’nın ilçelerini bundan sonra etkileyen iri aynı zelzele. Şehirlerimizin yüzde 80 ve 90’ı kullanılamaz kuzuluk geldi. Çokça büyük aynı felaketti. Yaşadığımız her madde haddinden fazla ilginçti. Ben depremin ikinci haset buradan debi ettim. Güçlü aynı yolculukla Kayseri üzerinden Adıyaman’a vardık. İlk vardığımda kişi yaşadığım büyüdüğüm şehri gördüm. Şeş üzerine mevrut. Esas caddesi sağlı sollu bütünü yollara devrilmiş. Ilkokul dakikalık yolu ihtimal üç saatte varabildik. Oraya önceki vardığımda kardeşimi aramıştım. Hayattaydı. Tıpkı yaşında bebeği vardı. Belli tıpkı yeri belirledik. Oraya zar tahakküm ulaşabildik. Kardeşim araçtan indi. Neymiş afet kopmuş de kalabalık yerinde herkes yakınlarını arar onun kadar sarılmıştık birbirimize. Tir tir titriyordu. Esasen herhangi bir özdek çok ilginçti. İnsanların kriz başında kalmaları. Tabi tığ insanız öncelikle, Müslümanız. İnsan olmamızın gereği sakıt kardeşlerimize destek olmak ayrımsız olay olduğunda ayaktakilerin düşenlere apotr olması gerekir. Ego Adıyamanlıyım. İlk zaman buradan arama istirdat ekibimiz var. O kardeşlerimizi buradan eğreti ettik. AFAD onları Nurdağı’na yönlendirdi. İkinci ahit sabah bile biz buradan 12 şahsiyet ekiple Adıyaman’a akıntı ettik. Tıpkısı zamanda ego orada görevliydim. Oradaydık. Vardığımda bir nice yakınımı kaybettiğimi anladım. Hele beraber büyüdüğüm halam vardı. Dört çocuğuyla gelişigüzel biri polis biri abla. bir iki saat enkazın başında kaldım amma görevimi yapmalıydım. Bire Bir taraftan Terbiye Araştırı Hastanesi’nde morgdaydık. Bir taraftan mezarlıklardaydık. Hastanede tıpkı şekilde görevlerimiz vardı. Müftülüğün bahçesinde insancasına yardımlar yapıyorduk. İlk üç periyot cümbüş yoktu, akarsu yoktu. Cümle yedi bölüm araçta yaşadık. Görevimiz tamamlandıktan sonradan Bartın’a hoşgörüsüz döndük. Dönerken üstelik temel ve babamı da getirdim. Evimiz kötülük gördü amma hamdolsun kurtulmuşlardı. Kardeşlerimin evleri kullanılamaz durumda. Bana ihtiyaç vardı yoz. Adıyaman’daki yöneticilerin hepsi yepyeni reşit filhakika. Genişlik yakınları çökme altındaydı. Orada bana çokça iş düştüğünü gördüm. Orada kalmaya karar verdim. İyi kim da kalmışım. Demin çağırırlarsa yeniden gitmeye hazırım.”

Toplumsal iletişim araçları paylaşımlarına aksülamel

Toplumsal medya üzerinden “Fehamet yoktu” şeklindeki paylaşımlara de aksülamel gösteren Müftü Izdırap, “Ego onların acısını paylaşırken birileri içtimai medya üzerinden ‘Mehabet yoktu’ diye niteleyerek paylaşımlar yapmış. Ihtişam değme yerde vardı. Takkadak bizim 17 bin büyüklüğünde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görevlisi vardı. Hemen Adıyaman’da 350 personel vardı. Ne vicdana sığar izzet yoktu gitmek. AFAD, Kızılay vardı. İlk gittiğimiz düzlük eş güdüm merkeziydi. Diyanet İşleri Başkanlığı’nı temsilen geldiğimizi söyleyip bize düşen görevi sorduk. Celal yoksa bu insanlar hangi yiyip hangi içiyor? Bu millete hakarettir, inancına ve değerlerine hakarettir” diye reaksiyon gösterdi. – BARTIN

Share: