Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin 951. yıl dönümü programında konuştu: (2)

Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan, “Hiçbir saldırıya, oyuna, tuzağa tahammülümüz yoktur. Bayrağımızda sembolleştirdiğimiz özgürlüğümüzü kasıt kayran hiç kimseyi affetmeyiz.” dedi.

Erdoğan, Malazgirt Milli Park Yeri Alanı’nda planlı Malazgirt Zaferi’nin 951. yıl dönümü programında konuştu.

Türk edebiyatında sunu haddinden fazla işlenen tarihi hadiselerin başında Malazgirt’in geldiğini belirten Erdoğan, ilmi araştırmaların beraberinde türkü, deneyim ve hikayelerle destanlaşan bu zaferi kendilerinden sonraki nesillere dahi ilmek ilmek işlemenin, herkesin boynunun borcu olduğunu söyledi.

Ülkede tıpkı gün milli herhangi bir özlem gibi Malazgirt’in de unutturulmaya çalışıldığı günlerin yaşandığını tamlayan Erdoğan, şairlerin şiirleriyle, tarihçilerin eserleriyle bu sinsi oyunu bozarak millete zaman şanla, şerefle, heyecanla tekrarladıkları ürünler bıraktıklarına belen etti.

“Bu şiirin rapor ettiği ruhla mücadelemizi yürüttük ve başarıya ulaştırdık”

Millete bu eserleri dürü eden tüm münevverleri şükranla bilinmeyen fail Erdoğan, konuşmasına şöyle bitmeme etti:

“Yahya Kemal’in şu şiiri, 1000 yıldır Anadolu’bile girdiğimiz her gazanın adeta özetidir. Cahillik yıllarımdan bu yana bütün rapor ettiğim kadar ‘Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi, senin önünde ölen kalabalık budur ya Rabbi, ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın, galip ten zira bu akıbet ordusudur İslam’ın.’ sınır dışı harekatlarımızın değme birinde, dostlarımıza müzaheret üzere gittiğimiz değme yerde, bu şiirin anlatım ettiği ruhla mücadelemizi yürüttük ve başarıya ulaştırdık. Öncü şairimiz Arif Nihat Asya’nın şu şiiri da Malazgirt’ten bugüne çokça sunturlu mesajlar iletiyor. ‘Torunlarım dört yana dal dal gitsin, Malazgirt’ten İstanbul’a kat gitsin, gelip sana çoğaltan gücü yavaştan, anlamazsa haritadan sil gitsin. Fariğ kadar davran merkezde, iki yandan sağlıklı yürüsün, sol gitsin, olsa bile akıbet saatin, akıbet dakikası, senden aman dileyeni tabut gitsin, şehitlerim Allah’a desise hıyanet gitsin, yaralıma akarsu verene bal gitsin.’ “

Milletin vakit kaybetmeden ciddi aklı ve gücünü değil benzeri zamanda vicdanını, ahlakını ve inceliğini dahi anlatım eden bu tasvirleri ruhlarının sunu ayrıcalı köşesinde koruma görevlisi ettiklerini anlatan Erdoğan, “Bizi ecdadın özellikle tanınmayan ettiği ve daim namına düşmana bakışını rapor ettiği yerde bizler aynı Sultan Alparslan kabilinden, benzeri Osman Gazi’nin, tıpkı Fatih’in, Yavuz’un, Hükümdar Süleyman’ın yaptığı kabilinden bugün üstelik asker meydanında her çeşit mücadeleyi verirken bir tane benzeri masumun canına fesih getirmemiş ve bu duyarlık içerisinde akım ediyoruz. Bayrağımızın dalgalandığı değme kavuşum yürek ve huzur sembolü namına görülmesinin gerisinde bu içtihat vardır.” diye niteleyerek konuştu.

Bu inceliği sömürmek isteyenlerin çıktığını kaydeden Erdoğan, kâmil ve kararlı duruşla onların bile üstesinden gelmeyi bildiklerini tabir etti.

“Ülkemizin hamdolsun herkese yetecek imkanı vardır”

Anadolu’nun yavaş yavaş Türk medeniyetinin maddesel ve manevi unsurlarıyla işlenmesi sürecinin hem kılıçla hem kalemle hem dahi kalple olduğuna dikkati calip Erdoğan, şunları kaydetti:

“Arif Nihat hangi sunturlu söylüyor, ‘Ezanımdan alışıp tekbire, buldunuz bahtiyarlık imanımla, vatan ettim sizi ulan topraklar, 5 geçenek damgalayıp alnımla.’ Budun kendisine zaman bile istiklalimizin işaretleri olarak semalarımızda yankılanan ezanları ve baylan baylan dalgalanan şike bayrağı özellikle görmemizin gerisinde aha böyle benzeri heves ve amor vardır. Biz ezanlar susmayacak, alem inmeyecek dedikçe yürekleri daralanlar, gözleri dönenler, elleri ayakları titreyenler boşuna bulut ediyor. Bu ezanlar, bu bayraklar, bu fütuhat, bu şüheda onların dahi özgürlüğünün, haysiyetinin, geleceğinin teminatıdır. Kâfi ki vatanlarına ihanet etmesinler, yeter kim milletine antagonizm yapmasınlar, kâfi kim milli ve manevi değerlerimize muhasamat beslemesinler. Bunun dışında tümce başımızın tacıdır. Ülkemizin hamdolsun herkese yetecek imkanı vardır.”

Devletin beherglas vatandaşına sahip çıkacak güce, kudrete sahip olduğunu vurgulayan Erdoğan, bunun üzere herhangi bir fırsatta “Yegâne kavim, yegâne sembol, biricik yurt, tek cesamet. Tıpkı olacağız, gür olacağız, yaşayan olacağız, cömert olacağız, bilcümle gelişigüzel Türkiye olacağız.” dediklerini söyledi.

Cumhur Reisi Erdoğan, “Tek saldırıya, hiçbir oyuna, hiçbir tuzağa tahammülümüz yoktur. Bayrağımızda sembolleştirdiğimiz özgürlüğümüzü hedef kayran hiç kimseyi bilsinler kim affetmeyiz. Vatanımızı bölmeye, devletimizi yıkmaya etkin tek kimsenin gözünün yaşına bakmayız. Başka her konuda herkese gönlümüz dahi kapımız da açıktır. Melik Alparslan’dan Süleyman Şah’a, Osman Gazi’den Gazi Mustafa Kemal’e uzanan hep nöbet içindeki değerimizin etrafında hangi büyüklüğünde gümüşgöz kenetlenirsek, bugünkü değerli elmalarımıza o büyüklüğünde kararlı ve çabuk ilerleriz.” ifadelerini kullandı.

“Ati yüz sene bizim medeniyetimizin asrı olacak”

Cumhuriyetin 100. yılına atadıkları 2023 hedefleriyle ilgilendiren bunun üzere millete meze verdiklerini, fethin 600. yılına atadıkları 2053 vizyonunu bunun amacıyla hazırladıklarını, Malazgirt Zaferi’nin 1000’inci yıl dönümüne adadıkları 2071 hayallerini bunun için kurduklarını tamlayan Erdoğan, “Mümasil tarihimizde 19. asır yıkılışın, 20. yüzyıl yeniden dirilişin çağıydı. İçinde bulunduğumuz 21. asır şahlanışın, inşallah gelecek yüz yıl birlikte bizim medeniyetimizin asrı olacaktır, unutmayın.” dedi.

Erdoğan, konuşmasının sonunda Ömer Öztürkmen’in “Bir cuma namazı sabahı Allah’a cebin, Malazgirt’te 54 bin çeri, bestelediler genişlik fena hâlde marşı, Allah’u ekber, Allahu Ekber, öncü alem fetih müjdesi, lime lime iklim-ı urum, önceki denizlerde ilk seccadesi Alparslan ordularının, Anadolu’m geliyor ışıktan kopuk askerler, Allah’a uzanmış başkaları geliyor, kalk ayağa kümbet ol düz ver, göklerce minareler geliyor, onlar kim ilahilerle yıkandılar, kırklarca okunmuş bir namazlı su, eskiden dağlardan inen bozkurtlar, demin akıbet elçi ordusu.” dizelerini okudu.

Şehriyâr Alparslan’ı ve askerlerini tazim, yağmur ve hürmetle tanınmayan fail Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin 951. yıl dönümünün Türk milletine, Anadolu’ya ve kamu İslam alemine kandırıcı olması temennisinde bulundu.

Törenden notlar

Reisicumhur Erdoğan’ın konuşmasının ardından Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Haydar Yüce Şans, Erdoğan’a, MHP Umumi Başkanı Izzet Bahçeli’ye ve BBP Umumi Başkanı Mustafa Destici’ye günün anısına dürü ikram etti.

Tören sonrası Erdoğan, Bahçeli ve Destici’nin ellerini havaya kaldırarak vatandaşları selamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılanlarla aile fotoğrafı bile çektirdi.

Jandarma Mehteran Birliğinin gösteri sunduğu törende, Kur’an-ı Koçak okundu, dualar edildi.

Törene, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Hak Bakanı Bekir Bozdağ, Sülale ve Içtimai Hizmetler Bakanı Deniz Acılı, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hazne ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Ekin ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Milli Eğitim Bilimi Bakanı Mahmut Özer, Esenlik Bakanı Fahrettin Eş, Uran ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Iblağ ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Ekincilik ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Tecim Bakanı Mehmet Muş, Erkânıharbiyeiumumiye Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve bilek komutanları ile Ilmek İşleri Başkanı Yüce Erbaş, SELIM Parti Umumi Başkanvekili Binali Yıldırım ve Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan birlikte katıldı.

(Bitti)

Share: