Diyarbakır firez laf haberi… 33 medeniyete karı sahipliği eden Diyarbakır’da tarihi hanlar varlığını koruyor

33 medeniyete ev sahipliği yapan Diyarbakır’dahi tarihi hanlar varlığını koruyor

DİYARBAKIR Anadolu ile Mezopotamya, Asya ile Avrupa ortada eke aynı geçiş yolu ve aynı köprü görevi gören Diyarbakır, Tarihi İpek Yolu’nun merkezlerinden olması dolayısıyla muhteşem hanlara ve kervansaraylara karı sahipliği yapıyor.

Değişik medeniyetlere eş sahipliği özne, UNESCO Acun Mirası Listesi’nde düz alan tarihi surlar, İslam aleminin 5. Eş-i Şerif’i namına akseptans edilen Ulu Cami, On Gözlü Güreşçi Köprüsü ve İpek Yolu ticaretinde büyük fiyaka oynayan hanlar kabilinden tarihi mistik havası olan mekanlar evcil ve ecnebi turistlerin yol uğrağı yeri oluyor.

Kentte, Talih ilçesindeki hanlarda bir zaman olduğu kabilinden günümüzde bile halı, sim ve zer kadar işleme eşyalarını satan dükkanlar bulunmakta. Tarihi İpek Yolu üzerindeki Deliller Hanı, Sülüklü Han ve Hasan Ağırbaşlı Hanı, yerli ve ecnebi turistlerin uğrak yerleri olması hasebiyle şehrin hem turizmi açısından hem üstelik tutum açısından öneli ayrımsız yeri bulunmakta.

Deliller Hanı

Talih ilçesinde Mardin Konu yakınında yer düzlük bina, Hüsrev Vakarlı Hanı namına da adlandırılmaktadır. Bu konak, 934 yılında Diyarbakır’ın ikinci Osmanlı Beylerbeyi Sapık Hüsrev Paşa tarafından yaptırılmıştır. Yapının Deliller Hanı adını almasının sebebi, hacı adaylarına kösemenlik işleyen delillerin burada konaklamasıdır. Konak karşısındaki geniş alana dahi Hacılar Harabesi denilmekteydi.

Tarihi İpek Yolu üzerinde düzlük kayran bu Han, günümüzde otel kendisine işletildiği için Kervansaray Otel yerine bilinmektedir. Külliyenin hem cami hem dahi medreseye erbap olduğunu tamlayan Diyarbakır Firez, Turizm ve Musiki Derneği Başkanı Kenan Katarakt, dönemin tarihi İpek Yolu üzerinde kâin sunu büyük hanlardan biri olduğunu söyledi.

Hac vazifesini yerine aktarmak amacıyla kere üstünde kendilerine kösemenlik edecek kişilerin bu handa konakladıklarını rapor eden Aksu, “Vaktiyle buraya vurmak amacıyla mevrut insanlar, bir vakitler araç olmadığı üzere develerle ulaşımı sağlardı. Mevrut misafirler hayvanlarını zir tarafta mevcut ahırlarda tutarlardı. Özge iki merhametsiz de şimdiki kabil otel namına kullanırlardı. Deliller Hanı çokça makro tıpkısı yere topluluk. Hicaz ve İpek Yolu’na revan tüccarlar veya hac vazifesini yerine vermek amacıyla yola koyulanlar burada kendilerine delalet edecek Delillerle buluşurlar. Buradan hacca veya tecim için yola koyulanlara delalet yaparlardı. Hem o bölüm hem birlikte deminden haddinden fazla güzel bir otel yerine kullanılıyor” dedi.

Sülüklü Han

Sülüklü Konak evet dahi Kazancılar Hanı, Sur ilçesinde meydan düz tarihi bir handır. 1683’te Hanilioğlu Mahmut Çelebi ve onun kız kardeşi Atike Kadın aracılığıyla inşa edilen han, siyah bazalt taştan yapılmıştır. Sülüklü Konak, adını avludaki kuyunun içinden otama gayeli çıkarılan sülüklerden almıştır. Vaktiyle 3 bükülmüş ve seçkin katında 18 odanın olduğu tıpkı bina olan hanın giriş katı ahır kendisine kullanılmıştır fakat eğlek, günümüzde yegâne katlıdır ve kafeterya namına kullanılmaktadır.

Vaktiyle hanın dip katlarının dinlenme odası, madun katların ise ahır namına kullanıldığını söyleyen Katarakt, “Burası 1683 yılında Hanilioğlu Mahmut Çelebi ve onun kız kardeşi Atike Kadın vasıtasıyla yapılmış. Vaktiyle esasen buraya mevrut kervanların konaklaması için yapılmış bire bir eğlek. Ancak daha sonra burada sülüklerle tedavi yoluna gidilmiş. O dönemde sülüklerle çokça büyük tedaviler işlenmiş. Bu yüzden sülük tedavileriyle burası Sülüklü Han ismini almış. Şuan yine bire bir model turizm gayeli ve kafeterya yerine beğenilen bu konak, çokça istem gören mekanlar ortada” ifadelerinde bulundu.

Hasan Ciddi Hanı

Ulu Camii’nin şarki girişinin karşısında vadi kayran Hasan Rabıtalı Hanı, Gazi Caddesi’nin üzerinde kâin tarihi aynı han. Hanın iki kitabesinden öğrenildiğine bakarak, Diyarbakır’ın Osmanlılar tarafından alınmasından sonra üçüncü ilbay olan Sokullu Mehmet Vakur’nın oğlu Vezirzade Hasan Rabıtalı eliyle 1572 ve 1575 yılları ortada yaptırılmıştır.

Kabe’nin geçmiş harir örtüsünün Hasan Ağırbaşlı Hanı’nda yapıldığına dikkat çekici Aksu, “Burası Sokullu Mehmet Vakur’nın oğlu Hasan Ağırbaşlı eliyle 1572 yılında yapılmıştır. Vaktiyle bura de kervanların gelip geçtiği ve konakladığı yer namına bilinmekte. Bu han 3 bükülmüş namına inşa edilmiştir. Yer altta hayvanların ahır namına kullandığı mahzen bulunmakta. Tabi bu mahzen demincek kitapevi kendisine kullanılmakta. Bura bir zamanlar Kabe’nin harir örtüsünün evvel yapıldığı düz adına bilinmekte. Zira Diyarbakır ipekçilikte Türkiye’dahi birinci sırada vadi alıyor. ve gene dünyadaki yer makro sanatkarların yetiştiği elmas ve pırlanta işçiliğinin önce yapıldığı yerlerden biridir” diye niteleyerek konuştu.

Hasan Vakarlı Hanı’nın 2 külliyesi olduğunu söyleyen Katarakt, “Hanın canip tarafında kuyumcular, peş tarafta de marangozlar çarşısı düz alıyor. Kafileler o devir hem burada kalıp konaklıyordular hem dahi yanlardaki gelişim yerlerinden alışverişlerini ve erzaklarını tamamlıyordular. Günümüzde birlikte görüldüğü kabilinden çokça muhteşem turizm mekanı. İçeride bakırcılar, gümüşçüler, dokumacılar ve Diyarbakır’ın kahvaltı gastronomisiyle ait mekanlar bulunmakta” dedi.

Share: