Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Selek yakılması, Bilecik’te protesto edildi.

Bilecik Muhtarlar Derneği üyeleri Atatürk Parkı önünde toplanarak, Kur’an-ı Ahi okuyarak yakarış etti.

Muhtarlar Derneği Başkanı İlhami Çınar, matbuat mensuplarına yaptığı açıklamada, sıra süresince tamlık dünyada İslamiyet düşmanı karanlığın temsilcisi olan cahiller sürüsünün bütün var olduğunu, tek ant kalburüstü olamadıklarını ve olamayacaklarını söyledi.

“Bizleri karanlığın ve cehaletin içinden aydınlığa çıkaran eke kitabımız Kuran’ı Bonkör’dir.” ifadesini kullanan Çınar, şunları kaydetti:

” Tanrı’ın kelamı olan Kuran’ı Ahi’in hiçbir insana ihtiyacı yoktur. Nedeniyle tek İslam düşmanları ne dinimize hangi birlikte kitabımıza tek zarar veremezler. Muhtarlar olarak gelişigüzel şeyden geçmiş bilinmesini isteriz kim; tek şekilde genişlik şişman kutsalımız olan Kuran’ı Eli Açık’e yapılacak hiçbir edepsizliğe cebin sessiz kalmayacağız. Dünyada kendilerini sanki demokratlık ve özgürlük havarisi namına gören Avrupa ülkeleri, Müslümanlara cebin yapılan saldırılarda nedense rastgele zamanki gibi sessiz kalmaktadır. Sizler ne yaparsanız yapın hakikatin ışığını söndüremezsiniz. Kur’an’ın tam evreni aydınlatan ruhunun önüne geçemezsiniz. Müslümanların birliğini engelleyemezsiniz. Cenabıhak inanmış olan bizleri yoldan çeviremeyenlerin temas periyot eksantrik benzeri kadem oyunlarını duyuyoruz bunun sonuncusu Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği uğrunda Kur’an-ı Verimli yakılmasına izin verilmesidir. Mukaddes olana saldırmanın tek şekilde akıl ve anlatım özgürlüğünü rapor eden bire bir deyim yoktur, bilakis bunun aynı tiksinti suçu olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak rastgele nedense Müslümanların kutsalı söz konusu olduğunda bilcümle dünyanın, seçkin zamanki üzere batının elbet sessizliye büründüğünü görüyoruz. Bu noktada İsveç’in Müslümanların arz şişman kutsalı olan koskocaman kitabımız Kuran’ı Verimli’e cebin yapılan tıpkı saldırıya cevaz vermesiyle suçu siper ettiğine birlikte tanıklık ediyoruz. Biz Mütedeyyin kendisine bu tanıklığın gereğini hesabına deklare etmek suretiyle, nereden ve kimden geldiği fark etmeksizin Kuran’ı Ahi’e yapılacak değme makule saldırıya cebin mücadele edeceğiz.”