Sıla hasretiyle 17 yılda biriktirdiği eşyaları karye evinde sergiliyor

Sıla hasretiyle 17 yılda biriktirdiği eşyaları köy evinde sergiliyor

BAYBURT – Bayburtlu Nusret Battal (75), 17 yıldır biriktirdiği çarkıt eşyaları Çayıryolu köyündeki evinde sergiliyor.

61 senedir İstanbul’da cıvıl cıvıl, sadece yaz tatili için köyüne gelen, sıla hasretine dayanamayan ve karye evini için müzeye çeviren Battal, İstanbul’bile kaldığı zamanlarda köyünün özlemini çektiğini vurgulayarak, doğup büyüdüğü evinin, çocukluğunun geçtiği Çayıryolu köyünün burnunda tüttüğünü dile getirdi. 2005 yılından beri antika özelliği haiz eşyaları toplayarak evinin muhtelif yerlerinde sergilediğini nâkil Battal, eşyaları sarmak isteyenlerin evini ziyarete geldiklerini kaydetti.

Sıla hasretiyle teferruatlı yıllardır yanıp tutuşan Battal, özellikle Bayburt’ta eski yıllarda rençperlik ve ekincilik alanlarında beğenilen aletler özellikle almak amacıyla birçok bozuk ve önceki döneme ilgilendiren eşyayı etraftan topladığını, topladığı eşyaların bazılarına ise ağır sıklet paralar ödediğini belirtti. Battal, evinde mevcut eşyalara bakarken ülke hasretinin tıpkı nebze da olsa dindiğine dikkat çekti.

Eski eşyalar ağır sıklet rabıt görüyor

Yaklaşık 300 parçaya yakın geçmişe ilgilendiren eşyayı evinde bulunduran Battal, yöre köylerden evine gelerek eşyaları yakından fethetmek talip ziyaretçilerin olduğunu kaydederek, bununla birlikte dinlence için köye geldiğini duyan Çayıryolu sakinlerinin evini mülakat ettiklerini sözlerine ekledi.

“Köyüme sülale yaptım, eşyaları topladım, onlarla yaşıyorum”

17 yıldır abus özelliği taşıyan eşyaları toplayan ve birçoğunun esbak yıllarda Bayburt’ta kullanılan eşyalar olduğuna ilgi çekici Battal, eşyaları toplamasında kim yer nazik etkenin sıla özlemi olduğu hatırlatmasında bulunarak, “61 senedir İstanbul’de yaşıyorum, bu eşyaların, köyümün hasretini çekiyordum geldim köyümde ev yaptım, gördüğünüz eşyaları topladım. Bu eşyalarla, hayalleriyle yaşıyorum, mutluyum” sözlerini kullandı.

“Eşyalara bakınca maziyi anımsıyorum, geçmişimi hatırlıyorum”

Evindeki eşyalara bakarken geçmişini, rahmetlik babasını, annesini, dedesini, ninesini anımsayan Battal, “Eşyalara bakınca sakat zamanlarımızı anımsıyorum. Kimi Zaman uzunca eşyalara bakarım babam, annem, dedelerim, ninelerim, bütün gözümün önünde belirir. Burada bulunan eşyalar bilcümle yöremize ilişik aletlerden, eşyalardan ibaret. Bunları hep topladım, biriktirdim. Kimisini parayla, kimisini emeksiz aldım bundan gusto alıyorum. İstanbul’a gidince bu eşyaları çokça özlüyorum, köyümü çokça özlüyorum köyüm için değme şeyi yaparım” diyerek konuştu.

İskenderunlu eşi birlikte eşyaları haddinden fazla seviyor

İskenderunlu eşinin bu durumdan mutlu olduğunu, şikayetçi olmadığını belirten Battal, “Eşim İskenderunlu, eşyaları burada gördü ve çokça sevdi, hoşuna gitti. Eşim şikayetçi değil, on paralık şikayetçi değil. Eşim de istiyor bu eşyaları, ben seviyorum diye o bile seviyor, öylece hanımla geçinip gidiyoruz” dedi.

“Bu eşyaların mazisi haddinden fazla eskiye dayanıyor”

Eşyalar içerisinde 400-500 senelik parçaların birlikte vadi aldığını dile getiren Battal, “Çok çarkıt eşyalar var 200 senelik, 300 yıllık, 500 senelik parçalar var dededen bizlere kaldı. Kullandığımız aletler bütünü. Fellah adına tığ bunları hep kullandık. Bir Zaman evlerde beğenilen küpler, zaplar, güveçler, taslar, kapçık makinesi var. Değme şey var, sıfır benzeri şey namevcut 285 parça eşyam var” ifadelerini kullandı. “Dilek ettim, kendim topladım” diye niteleyerek sözlerine bitmeme fail Battal, “Değirmen taşım var, gem, kotanım var, sabanım var, yayıklar, kaplar var. Gelberi, urgan var. Yöremize ilgilendiren peştemal, yün çuval var. Bir Vakitler yün çuvallara buğdayları doldururduk, demin düzme çuvallar artık onlara dolduruyorlar. Bu durumdan çok memnunum, eşyalara baktıkça çok bahtiyar oluyor, esenlik alıyorum” şeklinde konuştu.

Share: