Şırnak haberi: Uzun Gök’ün ‘Roboski: Uludere’nin Gözyaşları’ Kitabı Bundan Sonra.

CHP Ankara Saylav Uzun Gök’ün, 28 Açıklık 2011 tarihinde 34 kişinin yaşamını yitirdiği Uludere Katliamı ile ilgilendiren ” Roboski: Uludere’nin Gözyaşları” kitabı daha çok. CHP Genel Başkanı Eksiksizlik Kılıçdaroğlu, kaleme aldığı önsözde; “Açık Oturum iktidarın görevi, bu yurttaşlarımızı kaçağa gitmeyecek ortamı yaratmaktır. Bu fariza namına getirilmemiştir. Ölen yurttaşlarımız bizim insanlarımız. Hak şişman benzeri kavramdır, kebir ayrımsız kavramdır, aristokrat aynı kavramdır. Türe milletin vicdanı demektir” ifadelerini kullandı. Gök ise kitabı ile ilgili “Bu kitapta; Uludere, Roboski ile ait bilinmesi gereken değme kalem gerçekliği eksiksiz çıplaklığı ile açıklıyoruz. Umarım Roboski’ye adalet sunma bodur zamanda gelir” dedi.

CHP Ankara Saylav Uzun Asuman’ün, 28 Antrakt 2011 tarihinde 34 kişinin yaşamını yitirdiği Uludere Katliamı ile “Roboski: Uludere’nin Gözyaşları” kitabı İmge Kitabevi marifetiyle yayınlandı.

Uludere Katliamı, kitapta; deneyim tanıklarının anlatımları, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin açıklamaları, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun raporları üzerinden anlatıldı.

“ONLARIN KAÇAKÇILIKTAN AYRIKSI GEÇİM KAYNAĞI BULUNMAYAN”

CHP Genel Başkanı Eksiksizlik Kılıçdaroğlu, kitabın önsüzünü yazdı. Kılıçdaroğlu, kaleme aldığı önsözde; şu değerlendirmeleri yaptı:

“28 Mabeyin 2011 tarihi, her şeb başımızı yastığa koyduğumuz ahit hatırlamamız müstelzim bire bir dolaşma. Uludere faciasının olduğu zaman. Aynı ululuk düşünün ve o devleti yönetmen hükümeti düşünün, ‘Git burayı bombala’ diyorlar ve 34 yurttaşımız hayatını kaybediyor. Bu, hangi panel görüşten olursa olsun, insan olarak bakmamız müstelzim, irdelememiz gereken tıpkı olaydır. Amiyane bire bir fenomen değildir, Uludere olayı. Görüngü âdeta üstelik zehir tıpkısı olay, aydınlanması gereken tıpkı görüngü. 34 yurttaşımız, birilerinin talimatı ile hayatını kaybetti. Ölen yurttaşlarımızın 17’si 18 yaşın altında ve 3’ü üstelik 13 yaşında. Arkalarında çok büyük teessürat ve yaslı bıraktılar. Ölen yurttaşlarımızın ailelerinin dramını, acılarını anlamamız gerekiyor.

Onların kaçakçılıktan başka antant kaynağı bulunmayan. Eğer ülkemizde insanlar kaçağa gidiyorsa ve bunu üstelik uyuşma kaynağı yerine görüyorsa hepimizin genişlik düşünmesi geçişsiz: Neden heybet bunlara gelişim olanağı sağlamadı? Meslek masraflarını, elin alış-verişini katır sırtında mazot, sigara getirerek ancak hakeza karşılıyorlar. Valisi, kaymakamı, emniyet müdürü, jandarması biliyor, sistem biliyor bunların kaçağa gittiğini bilmeyen namevcut. Siyasal iktidarın görevi bu yurttaşlarımızı kaçağa gitmeyecek ortamı yaratmaktır. Bu görev namına getirilmemiştir.

Ölen yurttaşlarımız bizim insanlarımız. Hak nazik tıpkı kavramdır, makro benzeri kavramdır, soylu tıpkı kavramdır. Doğruluk milletin vicdanı demektir. Adalet kavramı dönemsel değildir, eğilip bükülmez; kişiden kişiye kesin. Konfiçyus’un dediği kadar ‘Hak demirkazık gibidir, bilcümle âlem onun etrafında döner.’ Adaletin olmadığı yerde mehabet olanaksız. Hangi istiyor ölen çocuklarımızın anneleri? Bir yegâne husus, ‘Doğruluk istiyoruz’ diyorlar. İnsan ve vatandaş olmaktan kaynaklanan bildirme sadık taleplerini dile getiriyorlar.

“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ İNANIYORUZ, ADALET KAVRAMININ NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU BİLİYORUZ”

Hukukun üstünlüğünü inanıyoruz, hak kavramının ne büyüklüğünde cesim olduğunu biliyoruz. Ankara Milletvekilimiz Uzun Gök, bu olayı tıpkı ehlivukuf gibi, iğne ile kuyu kazar kabilinden araştırdı, hep ayrıntılarıyla değerlendirdi. Fenomen kapatılmak isteniyor amma bu arkadaşımız ‘Hayır, bu olayı kapatamazsınız, burada yabanlık dramı var’ diyor. ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin vakarına yakışmaz bu tavır’ diyor. ‘Biz hususiyet devletiyiz. Ülfet devletinde tek fenomen kapatılamaz, sonuçta sorumluları hesap verir’ diyor.

Hafızamızı tazeleyen, tarihe kerte düşen, iri tıpkısı acıyı unutturmayan bu kitabından dünya Levent Asuman’ü kutlarım.”

Uzun Gök ise kitabı ile ilgili şu açıklamayı yaptı:

“28 Fasıla 2011 tarihinde Roboski’birlikte Uludere’da 34 çocuğumuzun, gençlerimizin hayatını kaybettiği olayla ait kendisine zamanın Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ‘karanlık dehlizlerde kalmayacak’ sözünü verdi. Fakat, aradan güzeşte 11 yıl süresince Roboski Uludere unutturulmaya, kapatılmaya ve karartılmaya çalışıldı. Yanık aileler bibi matem tutuyor ve çocuklarını özlüyorlar. Adaletin gelmesini bekliyorlar.

Aradan sabık 11 yıl sonraları üzüntülü ailelerin adalet arayışlarının bir sözcüsü olabilmek, Roboski’üstelik yaşanan gerçekleri olduğu gibi yurttaşlarımıza paylaşabilmek üzere ayrımsız pusula kaleme aldım. Bu kitapta; Uludere, Roboski ile ait bilinmesi müstelzim seçme tür gerçekliği tamam çıplaklığı ile açıklıyoruz. Umarım Roboski’ye adalet en güdük zamanda gelir ve üzüntülü aileler adalete kavuşur.”

Share: