Türkiye’nin Bildirme Çok Yağış Kayran İllerinden Biri Olan Rize’de Akarsu Sorunu Yaşanıyor

GENAÇAĞA KARAFAZLI

Türkiye’nin en aşkın yağış kayran bölgesi Gün Doğusu Karadeniz illerinden biri olan Rize’de su sorunu yaşanıyor. Rize Belediyesi marifetiyle kamuoyuna yapılan duyuruda, özellikle güzün yağışların azalmasıyla oluşan susuzluk sonucunda su kesintileri yaşandığı belirtilerek yurttaşların akarsu tüketimi konusunda tasarruflu olması gerektiğine ilgi çekildi. Rize belediyesinin yurttaşları akarsu üstüne uyarması, bölgede hayata geçirilen HES projeleri ve taş ocaklarını yeniden gündeme getirdi.

Rize Belediyesi’nin yurttaşları akarsu tüketimi konusunda uyarmasına, Güneysu İlçesi Handüzü Yaylası Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği Başkanı Ceyhun Kalender ile Öz Üreticisi Meclisleri temsilcisi ve hayat savunucusu Recep Memişoğlu reaksiyon gösterdi.

“HES’LER İÇME SULARINI YUTTU, TARIM VE HAYVANCILIK BİTTİ”

Rize bölgesinde 250’den fazla HES projesinin hayata geçirilmesi sonrası bölgenin susuz kaldığını öne süren Ceyhun Gönül Eri, şunları söyledi:

“Bilindiği amacıyla ülkemiz, kişi başına yılda tüketilen bin 400 metreküp akarsu miktarı itibarıyla akarsu fakiri ülkeler beyninde kabul edilmektedir. Şark Karadeniz, su havzasında almanak taşınan akarsu miktarı itibarıyla Dicle ve Fırat havzalarından bilahare üçüncü sıradadır. Şark Karadeniz Bölgesi, ülkemizin yeryüzü fazla yağış alan bölgesi olmasına karşın topografyasının aşırı derecede akıntılı ve jeolojik yapısının genelde volkanik kayaç niteliğinde ve geçirimsiz olmasına merbut kendisine ana ve marjinal suyu potansiyeli açısından ülkemizin akarsu fakiri bölgeleri beyninde saha alır. Nakız böyleyken Şarki Karadeniz’birlikte vadilerdeki akarsular üstünde 250’den aşkın HES ve onlarca taş ocağı hayatiyet göstermektedir. Uydu görüntüleriyle bölge planlamaları yapılmadan, kaynağından denize büyüklüğünde birbirine devredecek şekilde planlanan HES’ler, yalnız içmece sularını yutmakla kalmıyor, akarsuları yatağından uzaklaştırarak ekincilik ve hayvancılık dahil hep yaşamı kontra etkiliyor. Bu konuyu gündeme taşıdığımızda üstelik konu hakkında hikmet sahibi olmayanların ve yöre yargılı olanların bölgenin gerçeklerinden ve doğrulardan ırak söylemleriyle karşılaşabiliyoruz: Ne diyorlardı? ‘HES’ler suyu içiyor mu? Yeniden yatağına bırakıyor bile! Şevket isterse su ihtiyacı oluşması durumunda HES’lerin membaından istediği kadar suyu alabilir. Sular boşa akıyordu, köylere yatırım yapıldı. Su akar, Türk bakar’ vs.

“HES ŞİRKETLERİ 49 YILLIĞINA SUYUN KULLANIM HAKKINI ALMIŞ DURUMDA”

Tamam, HES’ler suları bir henüz köylü doğramak için içiyor. Yeniden yatağına bırakılan suyu 50 metre aşağıdan ayrıksı bir HES alıyor ve bu şekilde benzeri düz üzerinde peş peşe dizilen onlarca HES, suyun doğuşundan denize büyüklüğünde soluk da almasına cevaz vermiyor. Bire Bir susuzluk, coşkunluk yaşanması durumunda DSİ, tek şekilde HES’lerin kullandığı suyun kaynağındaki suyu kullanamaz. Çünkü HES şirketleri 49 yıllığına suyun kullanım hakkını satın alıyor ve projesini buna bakarak hazırlıyor. Bu sebeple ÇED raporları hazırlanırken kâin kullanılan değirmen, içmece suyu ve balık çiftliklerini belirleyerek can suyu haricinde bırakabileceği suyu birlikte belirler. ÇED raporunun akseptans edilmesinden sonraları şirket, tek şekilde ‘yok değirmen yapacağım, balık çiftliği yapacağım, içmece suyu projesi yapacağım’ kabilinden gerekçeleri dikkate almaz. Hatta 2010 yılında su projesi ile ilgilendiren DSİ’ye yazdığımız tıpkısı dilekçeye sunulan cevapta, böyle ayrımsız akarsu projesi yapılması yerinde HES projesinin bundan kıygın olabileceği vurgulanmıştı.

“KÖY YAŞAMI, BİTTİ KÖYLER BOŞALDI”

Bunun beraberinde ‘sular boşa akmıyor; tarıma, hayvancılığa ve eksiksiz canlılara sahn veriyor. Bu HES projeleriyle köylere envestisman yapıldı’ kabilinden tutarsız söylemlere birlikte çıktı kimesne haysiyet etmiyor. HES projeleriyle bozulan köy yaşamı, insanların köyleri boşaltmasına faktör oluyor. Alicik HES projesinin faaliyete geçmesiyle birlikte birçok vatandaşın evi tez kamulaştırma kapsamında kamulaştırılarak çökme aşamasına gelmiştir. Evleri yıkılacak olan vatandaşlar seslerini duyuramamanın sıkıntısını yaşıyorlar. Ayrımsız vatandaş, konuşmasında, ‘Değerinin dörtte biri fiyatına, 600 bin TL karşılığında tripleks evim, tavuk çiftliğim ve arazim kamulaştırıldı’ diye yakınıyordu. Bunun gibi birçok vatandaş analog sıkıntıları yaşamaktadır.

“ÇOCUKLARIMIZ ARTIK DERELERDE YÜZME ÖĞRENEMİYOR”

HES duvarlarına asılan, ‘Dereye çalmak, talazlanmak bati ve yasaktır’ tabelaları, seçme şeyden geçmiş yüzmeyi bu derelerde öğrenen gençlere, çayını sattıktan sonra bu derelerde serinleyen köylüye cebin yapılan nazik haksızlıktır. Bittabi buradaki dirim alanlarını ellerinden düz, dereyi ranta muhavvil şirketler amacıyla hakeza bir sav yoktur. Iştirak sahipleri yazlığında, tatil köyünde çocuklarıyla birlikte eğlenceli tıpkı tatil yaparken birilerinin hayat alanlarını üleştirme ettiğini düşünüyordur umarım.”

“SUSUZLUĞUN SORUMLUSU AKP İKTİDARIDIR”

Bölgede HES projeleri yapılmaya başlandıktan sonradan akarsu sorunun elan üstelik büyüdüğünü söyleyen Çay Üreticisi Meclisleri temsilcisi Recep Memişoğlu ise şunları söyledi:

“İlimizin yeryüzü iri akarsu projesi olan Andon içme suyu projesi yapılırken AKP’li sözcüler ‘İlin yer az 50 yıllık akarsu sorununu çözeceğiz’ demişlerdi. Deminden soruyoruz; hangi oldu birlikte 10 sene süresince bu iddianız çöktü? Neyi göremediniz? Yoksa proje kavisli mıydı ya birlikte kavisli mı uygulandı? Tıpkı belediye, milyonlarca lira yatırım yaptığı projenin projeksiyonunu adisyon edemez mi? Bu kadar mı basiretsiz ve süreci yönetemez durumdasınız? Devletin, halkın kaynaklarını çarçur ederken on paralık mi vicdanınız sızlamadı? Bölgemizde HES’ler yapılmaya başladığından beri iklimler değişmiştir. HES projeleri ve taş ocakları doğanın talanı, denizlerde yapılan gelişi güzelce bilimsellikten ırak hoppadak ranta dair projeler sonuçta bölgemizde yeryüzü çok yağış kayran illerden biri olan Rize’bile su kıtlığı başladı. Ayrımsız ilde birileri halkın derelerinden dünyalık kazansın diye onlarca sayı HES projesi yaparsanız olacağı budur. Bölgemizde kimi zaman çokça yağışsızlık olurken ara sıra de yeğin düzeyinde yağışlar yağmasındaki temel illet derelerin gasp edilip tünellere hapsedilmesinden kaynaklı bir durumdur. Yekpare üstelik bu bekçi birlikte 20 yıllık AKP iktidarının suyu fakirleştirdiğini, derelerimizi vadilerimizi üç, beş rantçı şirkete peşkeş çektiğini söylemeyelim mi? Bölgemizde sunma aşkın baran alan illerden biri olan Rize’üstelik uray ferda aranjörlerle yurttaşlara akarsu dağıtmaya başlarsa tek şaşırmayalım bunun sorumlusu HES projeleri ve taş ocaklarıyla doğayı talan eden ülkeyi 20 yıldan beri yönettiğini sav fail AKP iktidarıdır.”

BELEDİYENİN AÇIKLAMASI

Rize Belediyesi vasıtasıyla yapılan açıklamada şu ifadelere meydan verilmişti:

“İlimizde ağustos-ilkgüz ve kasım-aralık ayları yağış açısından yağışsız geçmektedir. İlimiz, içmece suyu tedariki açısından yağmur suyuna sınırlı olarak itinasız suların arıtılmasıyla elde edilen suyu kullanmaktadır. Bu nedenle ayrıntılı süredir yağışların beş altı olması ve buna vabeste adına ölçüsüz suların azalmasından çevre sık sık akarsu kesintisi yaşanmaktadır. İçinde bulunduğumuz bu süreçte daha birkaç mağduriyet gitmek yerine bilcümle vatandaşlarımızı akarsu üstüne tasarruflu olmaya davet ediyoruz. Detaylı yıllar süresince yaşamakta olduğumuz akarsu sıkıntısını bürümek adına iki yıl önce belediyemizin Heybet Akarsu İşleri ile projelendirdiği ve ilimizin akarsu sıkıntısını giderecek olan Andon vadisi üzerinde yapacağımız Akarsu Göleti Projesi’nin ihalesi mamul olup gelişmemiş bir sürede inşasına başlanacaktır. İvedi benzeri şekilde tamamlanması planlanan bu proje ile şehrimizin akarsu sıkıntısını çözüp metin ve okunabilen benzeri içmece suyuna kavuşmuş olacağız. Yaşanabilecek akarsu kesintileri ve mağduriyetlerden belde hemşerilerimizden bozukluk diler, özveren çalışmalarımızla bu mağduriyetleri genişlik beş altı seviyede tutmayı amaçladığımızı ifşa etmek isteriz. Kamuoyuna nazikâne duyurulur.”



Share: