Uzmanlardan susuzluk uyarısı: “Mail tıpkısı tarihte yağış gelmezse ekincilik üzere ateş çanları çalmaya başladı diyebiliriz”
NİĞDE – Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Güvenli Faal, mümasil tarihte yağmur gelmemesi yerinde tarımda yoğun tehlikelerin olabileceğini söyledi. Çalışkan; fakültenin buğday uygulama tarlasında yaptığı açıklamada, bu yılın çok yağışsızlık geçtiğini kaydetti.
Niğde’nin Kasım, Aralık, Aile aylarının teferruatlı yıllar yağış ortalamasının yaklaşık 110 milim olduğunu, fakat 1 Teşrinisani’dan 18 Karı’a büyüklüğünde 28 milimetre yağmur düştüğünü tamlayan Etkin, kente bu yıl ayrıntılı yıllar ortalamasının dörtte biri oranında yağmur düştüğünü söyledi. Etken, tarladaki bitkilerin haddinden fazla vurgun, buğday çıkışının dahi haddinden fazla az olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi;
“Bu dönemde, eğer yakın bire bir tarihte yağış gelmezse tarım üzere kızdırma çanları çalmaya başladı diyebiliriz. Bu sene önümüzdeki 10-15 çağ içinde ferah bir yağış alabilirsek en azından verimlerde tenakus olsa de buğdaydan gine de eser ahiz ihtimalimiz var. Amma bu yağış eksikliğinin etkisini yıllık ya de şu an ekili ürünler amacıyla düşünmemek lazım. Tafsilatlı vadede karşıt suları açısından üstelik haddinden fazla önemli risk var. Niğde aykırı suları haddinden fazla fazla olan bire bir ülke değil. Burada ağırlıklı adına patates, gözleme, fasulye üzere ürünleri sulayarak yetiştiriyoruz. Yonca, silajlık mısırlar, ürün bahçelerimizde büyük oranda karşıt suyunu kullanıyoruz. Bu kuraklıklar, mufassal vadede meydan altı sularının azalması açısından haddinden fazla balaban risk oluşturuyor. Bunun amacıyla çabucak üretim desenlerimizi gözden geçirmemiz, henüz beş altı su tüketen ürünlere, imdi vadi vermemiz gerekiyor.”
Hareketli; kuraklığın olduğu yerlerde nebati üretimde balaban düzenlemeye gerekseme duyulduğunu anlatım etti. Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Nebati Üretim Bölümü Öğr. Üyesi, Prof. Dr. Mustafa Cebbar ise Karı ayının ilkbahar kabil geçtiğini ve bu durumun üzücü olduğuna dikkati çekti. Ekili alanlarda bitki çıkışının çokça az ve toprağın besbelli olduğuna meni eden Orion, müstacel yağış gelmemesi yerinde ciddi ürün kayıplarının olacağını öngördüklerini anlattı. Avcı, bölgenin yağış miktarının almanak 350 milimetre olduğunu ve şu asıl büyüklüğünde bunun oylumlu bire bir kısmının düşmediği aktararak şunları söyledi;
“Bu yönüyle kapalı günler gözüküyor. 26 Eş’ta kar yağışı bekleniyor. O yağışlarla bu sıkıntıyı belli belirsiz ayrımsız şekilde atlatmayı temenni ediyoruz. Ayrıntılı vadede kâh tedbirlerin acilen alınması gerekiyor. Bölgede özellikle kışlık bitkilere ağırlık verilmesi, o yönde teşviklerin olması gerekiyor. aksi hâlde silajlık darı, yonca, kumpir, şeker pancarı gibi yazlık ürünlerde, çok aşkın su tüketimi var. O dönemde yağmur birlikte olmuyor. Sınırlı bir havzadayız, nehrimiz ve yeterli su kaynaklarımız namevcut. Bir Tane kaynağımız yağışlar ve uymaz suları. Muhalif sularının seviyesi de gitgide düşüyor. Tedarik alınmazsa önümüzdeki yıllarda bu konuda zirai üretimde ağırbaşlı teessürat mir gösterebilir. Kışlık mahsulat, tahıllar, baklagiller gibi suyu daha birkaç tüketen, bir iki sulamayla im verebilecek türlere yönelmemiz gerekiyor.”
Bu dönemde, alışılagelen şartlarda buğday tarlasının yemyeşil olması gerektiğinin altını çizen Orion, yağmur yetersizliğinden etraf bitkinin topraktan çıkışının kamu anlamıyla gerçekleşmediğini sözlerine ekledi.
