CHP Grup Başkanvekili Özkoç, gündemi değerlendirdi (2)

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, cemevlerine yönelik düzenlemeleri de içeren kanun teklifiyle ilgilendiren, “Alevi dernekleri, ‘Cemevlerini Firez ve Turizm Bakanlığına bağlamak kabilinden bir karar TBMM’da görüşülmemelidir’ diyor. Akıllıca söylüyorlar.” dedi.

Özkoç, Meclis’te düzenlediği matbuat toplantısında, “sansür yasası” kendisine nitelendirdiği Basın Kanunu ile Bazen Kanunlarda Farklılık Yapılmasına Dair Kanun’da rüçhan taleplerinin, kanunun yürürlüğe girmesinin durdurulması olduğunu söyledi.

Hak Bakanı Bekir Bozdağ’ın, “ENAG’çılara tıpkı özdek gayrimümkün” sözünün kendileri için de muhatapları amacıyla birlikte garanti olamayacağını belirten Özkoç, “Bizim güvencemiz yasalardır. Tığ yasalarla cereyan ederiz. Yarın aynı mahkemenin ENAG’çıları çağırmayacağının garantisini Adalet Bakanı mı verecek? Adalet Bakanı, ‘ben öyle söyledim amma demin böyle tıpkı uygulamayı biz gerektiği şekilde yapıyoruz’ derse bunun sonucuna kim katlanacak?” diye niteleyerek konuştu.

RTÜK’ün yandaş, baskıcı aynı sistemle uygulama yaptığını ati süren Özkoç, seçimlere 7 kamer kaldığında neden böyle aynı kanunun altına imza atıldığını sordu.

Özkoç, iktidarın, yaptıkları ve yapacaklarının cemiyet marifetiyle konuşulmasını istemediğini öne sürerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu kanun sansür yasasıdır ve insanları özgürlüklerinden mahrum bırakacaktır. AYM’nin sunma gelişmemiş sürede yürürlüğün durdurulması talebimizi değerlendirmesini istiyoruz. Hür benzeri matbuat olmadığı, insanlar öz ifadelerini özgürce kullanamadığını müddetçe, insanlar kişi yaşamlarıyla ilişkin danışma hakkını kaybettikçe Türkiye özgürlük alanında kısıtlanır ve çıktı demokratik mevki olma konumundan menfaat. 20 yıldan beri bunu yaşıyoruz amma tedricen sıkıştırılıyoruz, zaman alamaz hale getiriliyoruz.

Matbuat, milletvekili, vatandaş, sivil sosyete örgütleri, patika odaları konuşursa yanlışlık. Sistem ayrımsız sabahleyin konu çalınıp, evi aranıp, gözaltına alınıp, tutuklanıp, adil adına yargılanmadan cemiyet eliyle linç mekanizması geliştirilerek töhmet altında bırakılabiliyor. Senelerce cezaevlerinde kalabiliyor. Bu sansür yasasıyla bu daha çok artacaktır. Cezaevleri, bili insanlarının, akademisyenlerin, milletvekillerinin, hakkını tefhim etmek isteyen iz odalarının, sivil sosyete örgütlerinin temsilcileriyle doldurulacaktır. Hakeza benzeri talih bağımsız milletvekili aynı mevki benzer mi? Böyle bir devlet ‘demokrasiyle yönetiliyor’ denilebilir mi? Bence denilemez.”

Cemevlerine yönelik düzenlemeleri de içeren teklif

Minval Bankasına, aylardır kur korumalı mevduata hangi büyüklüğünde ödeme yapıldığını sorduklarını ancak yanıt alamadıklarını öne süren Özkoç, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın da düzem korumalı yatırım adına iştirak sayısının 2,3 milyon kişiyi aştığını söylediğini belirtti. Asgari ücretlilerin, verimsiz kesimin bu sayısının ortamında olup olmadığı sorusunu yönelten Özkoç, “Vatandaş sıklet içinde ve yüklülük süresince olan vatandaşın temsilcisi Recep Tayyip Erdoğan, AKP iktidarı, atanmış Fuat Oktay, Gestalt Bankasındaki bürokratlar değil, TBMM’dir, milletvekilleridir.” diye konuştu.

Özkoç, zaman ara sıra Alevi dernekleri yöneticilerinin kendilerini ziyaret ettiğini anlattı. Özkoç, AK Tümen’nin, cemevlerine müteveccih düzenlemeleri içeren teklifle ilişkin 1800 Alevi derneğiyle görüştüğünü söylediğini fakat kendilerini müzakere eden temsilcilerin, “Hiçbiri bizimle görüşmedi. Bizim haklarımızı, hukukumuzu savunacak ayrımsız yasa, bir testis kanun içine sıkıştırılarak geliyorsa bu Alevilere işlenmiş bire bir hakarettir. Alevilerin yıllardan beri süren sorunları ayrımsız testis yasada değerlendiriliyorsa bu bizim amacıyla hakarettir. Bizim temel sorunlarımız var. Tığ cemevlerinin tapınak sayılmasını istiyoruz.” dediklerini aktardı.

Alevi topluluk temsilcilerinin, “Cemevlerini Firez ve Turizm Bakanlığına angaje etmek kabilinden aynı değişmeyen TBMM’birlikte görüşülmemelidir.” dediğini savunan Özkoç, şunları kaydetti:

“Biz birlikte buna destek veriyoruz. Doğru söylüyorlar. Bu konuda Alevilerin sesi olmaya, orada bile Alevilerin hakkını, hukukunu savunmaya bitmeme edeceğiz. Türkiye, Alevisiyle, Sünnisiyle alay malay sohbet yaşamanın yollarını aramalıdır. Fiyat vatandaşlık hakkından bilcümle sistem eşit tıpkı şekilde yararlanmalıdır. Türkiye’bile ayrıştırmaya, kamplaşmaya yönelik politikalar, düşmanlaşmaya müteveccih politikalar imdi son bulmalıdır. Muadele, hazar üzere masaya oturulmalıdır ve biz bunun takipçisi olacağız; kardeşliğin, barışın takipçisi olacağız.”

-“CHP bile hamam bakar”

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın, Ulus İttifakı içinde saha kabul etmek istediğini ve İYİ Öğür Umumi Başkanı Meral Akşener’in buna sıcak baktığını söylediğinin tabir edilerek, CHP’nin tutumunun sorulması üzerine Özkoç, “CHP da ısıdam bakar, gayet birlikte büyük memnuniyet duyarız. Bu kararı algı olan sayın umumi başkanlardır. Otururlar, bununla ilişkin davet verilir mi verilmez mi konuyu tartışırlar amma bizim göz açımız değiştirmeden böyledir.” diye konuştu.

Özkoç, Amasra’daki beyaz zehir kazasıyla ilişik sorulan soruya değer, DÜRÜST Parti’nin hiçbir ilgiyle yaklaşımını görmediklerini, bugüne büyüklüğünde atılmış konkre bire bir girişim bulunmadığını öne sürdü.

Konuyla ilgili komisyonun TBMM’dahi toplanmasıyla ilgili ise Özkoç, “Bu komisyon meşgul, çalışmaz, hangi yapar, ne getirir bilcümle birlikte göreceğiz amma bu komisyonun içindeki Topluluk İttifakı’na güvenmiyoruz. Onların nesnellik içinde bunu değerlendireceğine güvenmiyoruz. Kişi araştırma ekiplerimizi kurduk. Biz zat araştırmamızı yapıyoruz. Çokça bodur zamanda dahi Türkiye kamuoyunun önüne koyacağız.” ifadelerini kullandı.

Share: