Içbükey uzmanı Prof. Dr. Fetullah Kuru, “depremlerin mukaar oluşumuna etkisi”ni değerlendirdi Açıklaması

Konya Ovası’nda saha altında anbean çözünen kireç taşlarının çatlak oluşturması gibi değişik jeolojik etkenlerle zeminin çökmesiyle oluşan obrukların depremlerden etkilenip etkilenmediğine yönelik çalışmalar uzmanlarca sürdürülüyor.

Konya Maharet Üniversitesi Içbükey Araştırı ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Ark, AA muhabirine, obrukların son inkıraz anını etkileyen bir nice faktörün olduğunu söyledi.

Obruklarla ilişik mufassal yıllardır incelemelerin devam ettiğini belirten Ark, “Hele korkulu yağışlı dönemden sonraları fevkani tabakanın ağırlaşması, meydan altında suyun abat debi edebileceği benzeri geçek oluşması, yüzeyin üzerine bati aynı yük konulması, bireşimli evet birlikte doğal sarsıntılar, obruğun serencam yıkılma anını etkileyen faktörlerdir. Depremler de bu faktörlerden aynı tanesidir. Depremler, tıpkısı obruğun çökmesini hızlandırabilir.” diye niteleyerek konuştu.

“Modelleme çalışmalarımız devam ediyor”

Cılız, 6 Şubat’taki depremlerden kestirmece 20 ahit sonradan Konya’nın Karapınar ilçesinde 37 metre çapında ve 12 metre derinliğinde oluşan obruğun ölçümlerini gerçekleştirdiklerini ifade ederek, şöyle konuştu:

“Doğrudan depremle ilişkisini bina etmek az çok ağır ancak bölgede bir nice ayrımlı obruğun tekstil zamanıyla sarsıntı dokuma zamanlarını kıyasladığımızda, birkaç sarsıntı yapı zamanına balya gelen mukaar oluşumu var. Içbükey oluşumlarının zamanlarının net namına bilinememesi dolayısıyla bu ilişkiyi dayamak berenarı sakil, şu anda modelleme çalışmalarımız devam ediyor. 2023 yılı zarfında analog soruların cevaplarını daha teferruatlı alabileceğimizi umuyorum.”

Dolay halkından alınan bilgiye bakarak zaman zaman depremlerle mail dönemlerde obrukların oluştuğunu bildiklerini anlatan Ark, “Obrukların işleyiş zamanlarıyla ilişik değişmez veriler olmadığı amacıyla arz vazıh veriler adına civar halkından aldığımız bilgileri değerlendiriyoruz. Burada dinç vatandaşların beyanına bakarak buradaki obrukların depremlerle nispetle ilişkili olduğu ortaya çıkıyor.” diyerek konuştu.

Arık, sahada yaptıkları çalışmalarda faylar ve obruk yapı koşullarını belirlediklerini dile getirerek, obruk oluşumuna duygulu alanlarda jeofiziksel araştırmalar (zindelik özdirenç tomografisi vb.) yaparak umulur fasıla, fay, anlaşmazlık kabil “yapısal süreksizlikler”mağara boyutlarını hesapladıklarını bildirdi.

Bölgelerde obrukların nesiç yerlerinin belirleme edilmesi için birçok ayrımlı formül denediklerini anlatan Cılız, şunları kaydetti:

“Bölgede görmeye menus olduğumuz kuyu şeklinde 700 civarında dip obruk var. Bunun beraberinde 1800 civarında dahi yıkılma yapısı tespit edildi. Sığ derinlikte olanlar 1 metreden az derinliğe, diğerleri de 1 metreden elan erdemli derinliğe erbap. Havza içindeki obrukların dağılımına baktığımızda genişlik yaygın dağılım Karapınar bölgesinde, bunun yanı sıra Karatay ve Çumra’dahi, kuzeye gittiğimizde Hamam, Çeltik, Cihanbeyli, Kadınhanı ile Sarayönü’nde obrukların olduğunu biliyoruz.”

Share: