TARİHİ CAMİDEKİ AHŞAP SÜTUNLAR, İÇERDEKİ ‘KARLIK’ SAYESİNDE AYAKTA KALMIŞ

SELÇUK Üniversitesi Gökçe Yazın Fakültesi Gündüz Bölümü’nden Prof. Dr. Hüseyin Muşmal, Konya’nın Beyşehir ilçesinde yapımı 1299 yılında tamamlanan Eşrefoğlu Camisi’nin geçme yöntemiyle yapılıp, ahşap 47’si dikme, bütün 602 sütun ve kirişi bulunduğunu belirtti. Sedir ağacından sütunların bugüne kadar ayakta kalmasının nedeninin cami içindeki, ‘karlık’ denilen kar havuzu olduğunu belirten Muşmal, “Çatıdaki kar, kürelemek vasıtasıyla kar kuyusu yerine mergup havuza dolduruluyordu. Oradaki kar, yaz boyunca içerideki gönen ve ısı dengesini sağladığı için birlikte ağaçların kuruması ve çatlaması engelleniyordu” dedi.

Beyşehir ilçesinde 1296-1299 yılında Eşrefoğlu Seyfettin Süleyman As aracılığıyla yaptırılan Eşrefoğlu Camisi, mimarisiyle alay malay ahşap 47’si direk, toplanmış 602 dergi ve kirişiyle biliniyor. Ahşap yapı mürur yöntemiyle yapılma özelliğini taşıyor.

Ahşap yapının bugüne kadar kuruma ve açılma olmadan ayakta durmasının ise 1940 yılına kadar geçer caminin ortasındaki yaklaşık 10-15 metre derinliğinde kar biriktirilen havuz sebebiyle, ısı ve rutubet dengesi sağlanarak geldiği belirtildi. 1940 yılından sonraları bu havuz kullanılmazken, iklimlendirme cihazıyla ısı ve rutubet dengesi sağlanıyor.

Prof. Dr. Hüseyin Muşmal, Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılmasından bilahare Eşrefoğlu Seyfettin Süleyman As yoluyla 1280 başlarında Beyşehir’bile Eşrefoğulları Beyliği’nin kurulduğunu hatırlattı. Muşmal, UNESCO eliyle 2012 yılında Acun Mirası Geçici Listesi’ne alınan Eşrefoğlu Camisi’nin bile 1296-1299 yılında Eşrefoğlu Seyfettin Süleyman Satış, eliyle yapıldığını belirterek, şunları söyledi

“Bura ayrımsız külliye. Bu külliyenin içerisinde külliyenin merkezinde ‘Ulu Cami’ yerine arkamızda gördüğümüz Eşrefoğlu Camisi var. Şipşak onun sol tarafında birlikte Eşrefoğlu Bedesteni. Tıpkı dönemde mensur edilmiş. Hızlı Hızlı onun arkasında gene beyliğin külliyesine karışma olan Eşrefoğlu Hamamı, onun karşısında caminin sol tarafında esasen bir medresemiz var.”

EŞREFOĞLU SEYFETTİN SÜLEYMAN BEY’İN TÜRBESİ BIRLIKTE CAMİ İÇİNDE

Eşrefoğlu Seyfettin Süleyman Bey’in türbesinin birlikte cami içre olduğunu anlatım eden Prof. Dr. Muşmal, “Eşrefoğlu Camisi tekmil adıyla Eşrefoğlu Seyfettin Süleyman Satış Cami, 1296-1299 yılları beyninde Seyfettin Süleyman Satış tarafından inşa edildi ve ölmeden önceki camiyi düz yazı ettirdikten hemen sonradan türbesini da camini yanına yaptırdı ve bodur tıpkı süre sonraları birlikte bu şehri mensur ettirmiş, bu şehrin banisi namına hayata veda etti. Caminin minberi, ahşap cami örnekleri Konya Alaeddin Camisi gibi haddinden fazla şanlı kündekari tekniğiyle yapılmış çivisiz yerine nesir edilmiş üstünde makili küfi eşkal ile Hazreti Allah’ın, Hazreti Peygamber’in ve dört halifenin ismi yazılmıştır. Çarçabuk Padişah mahfilinin altında caminin çilehanesi var. Çilehanede insanların teferruatlı yıllar boyunca buraya geldiklerinde özellikle ramazan ayının akıbet 10 gününde buraya kapandıkları ve itikaf mahallinde sonuç 10 haset geçirdikleri biliniyor.”

Prof. Dr. Muşmal, caminin çilehanesinden dahi iki branş halinde o dönme şehrin surlarının dışına giden atlı tıpkısı askerin geçebileceği dehlizin, tünelin olduğunun bilindiğini kaydetti.

BİLİM ADAMLARININ AÇIKLAMASI

Prof. Dr. Muşmal, camiyii yeryüzü haddinden fazla sedir ağacından yapılan ahşap yapısının sair tarihi camilerden ayıran tadımlık olduğunu belirtti. Ahşap yapının ise şita aylarında çatının ortasından cami içindeki 10-15 metre derinliğindeki havuza atılıp biriktirilen kar sebebiyle ısı ve nem oranının sağlanmasıyla bugüne kadar büyüklüğünde ayakta kaldığını tamlayan Prof. Dr. Muşmal, şöyle konuştu

“Çatıdaki kar küremek kanalıyla, karlık namına geçer havuza dolduruluyordu Oradaki kar, yaz süresince içerideki gönen ve ısı dengesini sağladığı için de ağaçların kuruması ve çatlaması engelleniyordu. Bilgi adamlarının açıklaması bu yönde. Tıpkısı zamanda de ahali eskiden buzhane olmadığı için o kardan nail olmak vasıtasıyla buz ihtiyaçlarını gideriyorlardı. Hem vatandaşlara aynı imkan tanınıyor hem de içerideki ayrımsız nem ısı dengesini sağlamış oluyordu. 1940’lı yıllara büyüklüğünde oranın bariz olduğunu biliyoruz. Henüz sonradan üstü kapatıldı. Ayrımsız zamanda dahi devir ışığı içeriye kayran yazın serinliği kışın ısıyı dahi koruma görevlisi fail aynı yapı ile oluşturulduğu gözüküyor.”

Share: