Erkendoğan bebeklerinin tedavisini üstlenen sağlıkçılarla ev üzere oldular

Trabzon’dahi 4 sene ilk 23 haftalıkken 650 gram dünyaya gelen ve 89 günlük tedaviyle yaşama tutunan Elif Zümra Kanberi’nin ailesi, kızlarının tedavisini üstlenen doktorları ve hemşireleri unutmuyor.

19 yıllık evli Gülümser (38) ve Mustafa Kanberi (42) çiftinin üçüncü çocuğu olan Elif Zümra, 20 Ilk Teşrin 2018’bile, gebeliğin 23. haftasında Trabzon Kanuni Yetişek ve Araştırı Hastanesi Camekân Kampüsü’nde dünyaya geldi.

Erken doğum nedeniyle keyif sorunları dinç 650 gram ağırlığındaki Elif Zümra, hastanenin yenidoğan dokunaklı hizmet ünitesinde otama altına makbuz. Elif Zümra süt kuzusu, 89 günlük tedavi böylece 4,5 kilo ağırlığına ulaşıp sağlığına kavuşunca taburcu edildi.

Bu tarihten sonra ünitenin sorumlusu Dr. Öğr. Üyesi Berna Hekimoğlu ve şifahane personeliyle irtibatını koparmayan Kanberi ailesi, kızlarıyla okazyon buldukça sağlık çalışanlarını müzakere ediyor.

Baba Mustafa Kanberi, AA muhabirine, Elif Zümra’nın prematüre olmasından belde o yıllarda berenarı pres günler geçirdiklerini ancak doktorların ve hemşirelerin emeklerini gördükten sonra çocuklarının hayata tutunacağına inandıklarını söyledi.

Hekimoğlu ile aheste bakıma girdiği geçmiş ajanda tek unutamadığını dile getiren Kanberi, “Çocuğu kuvöze koyduk. O yılları tek unutmuyoruz. Şimdi burada bebekleri gördükçe 4 yıl öncesine döndüm, o günleri hatırladım ama demin çocuğumuzla bu arada mutluyuz.” dedi.

Mustafa Kanberi, 650 gram ve 40 santim doğan kızının yenidoğan kısık bakım ünitesindeki durumunu gördükçe zorlandığını rapor ederek, şunları kaydetti:

“Amma hep ümitliydik zira âdeta sargı ve müntesip tıpkısı ortamdaydı. Küçük zordu ama domuzuna bire bir süreci gelişigüzel geçirdik. Burada sunturlu ve balaban aynı aileye erbap olduk, mutluyuz. Berna hocam ve hemşirelerimizle sunturlu tıpkısı süreç geçirdik. Bize çokça domuzuna maneviyat verdiler. Onlara inandık ve bu yolu gelişigüzel başararak bu zamana büyüklüğünde geldik. Aradan 4 sene geçmesine rağmen bibi bizimle irtibatlarını koparmadılar. Kendilerine şükranlarımı sunuyorum, çocuğumun hayata tutunmasına şalter oldular. İnşallah nice iyicene yılları birlikte yaşarız.”

Kızının zaman 17 kilo ağırlığında ve 107 santimetre boyunda olduğunu, akranlarıyla arasında hiçbir fark bulunmadığını tamlayan Kanberi, prematüre bebeğe ehil ailelere umutlarını yitirmemelerini tavsiye etti.

“Hepsinin yeri ayrı, hiçbirini unutmuyoruz”

Dr. Öğr. Üyesi Berna Hekimoğlu ise 37. gebelik haftasını doldurmadan doğan cümle bebekleri erkendoğan namına adlandırdıklarını söyledi.

Erkendoğan bebeklerin çok büyük sorunlarla dünyaya geldiğini anlatan Hekimoğlu, “Erkendoğan mevlit riski olan gebelerin, çağa henüz temel karnındayken tecrübeli kol ve donanıma topluluk ünitelere irsal edilmesi önemlidir.” diye konuştu.

Hekimoğlu, bebeklerle önceki temaslarının parmaklarını tuttukları zaman başladığını ve bu bağın hanay boyu bitmeme ettiğini dile getirerek, şunları söyledi:

“Erkendoğan bebekleri kucağına evvel düz tığ hekimler ve hemşireler oluyoruz. Ağladıklarında ve hastalıklarında yer çokça tığ üzülüyoruz zira esas ve babalarından çokça tığ görüyoruz. Hepsinin yeri ayrı, hiçbirini unutmuyoruz. Ara Sıra yolda yürürken bile önümüzü kesiyorlar, ‘Hatırladınız mı? Biz Köse çağa, Kanberi evet dahi Yoğurtçu bebektik.’ diye ve tığ hepsini hatırlıyoruz. Kendi evlatlarımızdan çokça burada onlarla aralık geçiriyoruz. Onlarla mutlu olup kaybettiğimizde da koyu üzüntülere giriyoruz.”

“Onlar yaşadıkça tığ birlikte onların güzelliklerinden nasipleniyoruz”

Elif Zümra’nın bile unutamadıkları bebekler beyninde yer aldığını vurgulayan Hekimoğlu, “Bu bebeğimizde haddinden fazla ağırbaşlı teneffüs sıkıntıları mevcuttu, teferruatlı müddet cihaza ilişkin takip ettik. Kalple ilgili dahi sıkıntıları vardı amma çokça şükür 89 günün böylece esenlikle taburcu ettik.” dedi.

Berna Hekimoğlu, ailesinin Elif Zümra ile kendilerini zaman zaman müzakere ettiğini belirterek, “Erkendoğan bebekler ve ana babalarla biz balaban bir aileyiz. Bebeklerimiz büyüdükçe bizleri kesinkes ziyarete varidat, tevellüt günlerini burada kutlarız, mesajlaşırız, arar konuşuruz. Bizim yegâne değil, çok sayıda çocuğumuz var. En nazik mutluluğumuz onların zinde şekilde yaşamlarına bitmeme etmeleri. Onlar yaşadıkça biz de onların güzelliklerinden nasipleniyoruz.” ifadelerini kullandı.

Share: