“Hatalı artikülasyon edilen kelimeler yazı diline geçtiğinde ati nesil için od sunu edebilir”

“Kavisli telaffuz edilen kelimeler alfabe diline geçtiğinde ati döl için od sunma edebilir”

Eğitimciden sunturlu konuşabilmek amacıyla tüyolar

Eğitimci uyardı: “Kurgu oluşumunda çevreye ilgi edilmeli”

DİYARBAKIR – Bakir neslin Türkçeyi içtimai medyada hatalı kullanması dilimize zarar veriyor. Uzmanı bu durumun ileriki yıllarda gramer kökenine uymazlık verebileceği değerlendirmesinde bulundu.

Kısaltılan kelimeler, türetilen yıpranmamış sözcükler ve ecnebi dillerden kısaltmalar kabil etkenler Türki’nin araç bilgisine zamanla engel veriyor. Dicle Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Tanyıldız, konuşma dilinde sağlam önem arz etmeyecek kısaltmaların ve hataların alfabe diline geçtiğinde kalıcı ayla geldiğini anlatım etti.

Açar eğitimine özellikle çevrenin haddinden fazla katkısı olduğuna değinen Tanyıldız, “Araç eğitimi bebeklikten başlar. Ailede anne ve babanın konuştuğu anahtar, çocuğu besler. Bire Bir şekilde sokakta, mahallede ve arkadaşlarla kurulan kontak, kişinin açkı oluşumuna de katkıda bulunur. Analog şekilde beş ve ortaokulda öğretmenlerin kişinin kendisine verdiği terbiye sebebiyle çocuğun araç eğitimi genişlemeye bitmeme kadir” dedi.

Türkçenin makul ve sunturlu kullanımı için İstanbul ağzının gani bilinmesi gerektiğine aksan yapan Tanyıldız, “Edebiyat hocaları namına bizler, İstanbul ağzını öğretmeye ve başvuru etmeye çalışıyoruz. Bunun sebebi dahi İstanbul ağzı hem Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi dilidir, hem bile 100 yılları aşan tıpkı anane olduğu üzere sembolize edilmiş adamakıllı benzeri ağızdır. O yüzden Türkçeyi fena hâlde konuşmak talip arkadaşlarımızın İstanbul ağzını bereketli bilmeleri ve öğrenmeleri gerekir. Tabi bu lokal ağızları ve yerel dilleri inkar ettiğimiz anlamına gelmez. Yani Diyarbakırlı tıpkısı gencimiz, Diyarbakır ağzının bilcümle özelliklerini ayrıntısıyla bilebilir ve konuşabilir. Bunda yadırganacak temas molekül yoktur. Amma resmiyette İstanbul ağzı esas olduğu için İstanbul ağzının konuşulması beklenir” ifadelerine düzlük verdi.

Evire Çevire konuşabilmek üzere önceleri sesli tezkere okunması gerektiğini aktaran Tanyıldız, “Evire Çevire Türki eserler önümüze alacağız, onları sesli tıpkı şekilde okuduğumuz takdirde ağzımızın ve dilimizin bile yavaş yavaş düzelmeye başladığını görebiliriz. ve ayrımsız üstelik haddinden fazla idrak etmek gerekiyor. Sözcük dünyası arttıkça hatır hızımız de artacak. Böylecene seçeceğimiz kelimelerin bile bedii seviyesi da artmış olacaktır” ifadelerinde bulundu.

“Kavisli geçer kelimeler alfabe diline geçtiği ant kalıcı hale geliyor”

Kelimelerin kavisli telaffuz edilmesinin abece diline geçmesiyle mesele oluşabileceğine tabir eden Tanyıldız, “Modern dönemde gençler acul yaşıyor. Aceleci yaşadığı amacıyla dahi aceleci düşünüyor ve çabuk konuşuyor. Müracaat dilinde kelimelerin yuvarlanması gâh harflerin yutulması akıbet basamak doğaldır. Bu yazı diline geçtiği zaman iş olacaktır. Zımnında enformasyon dilinde ihtimal bile keski içerisinde kip ehemmiyet genişlik etmeyecek o süfli beribenzer hatalar, alfabe diline geçtiği devir mihman ağıl geliyor” diye konuştu.

Lügat dünyasının değişimindeki yer şişman etkenlerden birinin teknolojik gelişmeler olduğunu belirten Tanyıldız, sözlerini şöyle tamamladı:

“Sözcük dünyasının değişimindeki yer şişman etkenlerden biri birlikte teknolojik gelişmelerdir. Dünya artık kıytırık tıpkı köy haline geldi. Herhangi Bir molekül bir anda yayılabiliyor. Bilgiye aksetmek artık haddinden fazla kolay. Saniyeler içerisinde dünyanın sair ucunda yaşanmış olan bire bir hadiseyi simultane ekranlar marifetiyle gözümüzün önüne getirebiliyoruz. Zımnında bu kadar hızlanmış az buçuk içerisinde dilin aceleten değişim ihtimali bile az çok kuvvetlidir.”

Share: