Diyarbakır’daki hayvan hastanesi bölgede yabani ve yerli hayvanlara sağlık üssü oldu

Diyarbakır’daki hayvan hastanesi bölgede tor ve yerel hayvanlara sağlık üssü oldu

Diyarbakır’daki hayvan hastanesi yılda 6 bin efsanevi otama ediyor

DİYARBAKIR – Diyarbakır’dahi, Dicle Üniversitesi Baytar Fakültesi bünyesinde kurulan efsanevi hastanesi, tıbbi imkanları ve kalburüstü akademik kadrosuyla kent ve kasaba illerden getirilen binlerce hayvanın sağlığına kavuşmasına imkan tanıyarak bölgede sağlık üssü görevini üstleniyor.

Türkiye’da küçükbaş ve kocabaş hayvan varlığının çok olduğu illerden biri Diyarbakır’birlikte, Dicle Üniversitesi Baytar Fakültesi bünyesinde kurulan efsanevi hastanesi, yılda sayı farkı 6 bin hayvanın sağlığına kavuşmasını sağlıyor. Hastane ve görevli veterinerler, çevre illerden gelen bir nice iri ve küçükbaş ile karışık hayvanlarının yanında sokakta canlı ve yerel hayvanların sağlığına kavuşmasını sağlıyor.

Diyarbakır özellikle almak için; Batman, Siirt, Mardin, Şanlıurfa ve Bingöllünde beyninde olduğu illerden getirilen hayvanat, sondaj edildikten sonradan mukteza görülürse çağ tahlilleri alınıyor, röntgenleri, iç görüm ve ultrasonları çekilerek tanıları konuluyor. Böylelikle binlerce hayvanın tedavi edilerek sağlığına kavuşturulduğu sayrılarevi, tıbbi imkanları ve muvaffakiyetli akademik kadrosuyla bölgede hayvancılık faaliyetlerinin henüz zinde yürütülmesine katkı sağlıyor.

“Vakit Kaybetmeden yerli hayvanat değil, aşılanmamış hayvanlarına de bakım veriyoruz”

Efsanevi Hastanesi Başhekimi ve İç Hastalıkları Asıl Selen Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan İçen, Efsanevi Hastanesinde çokça değişik türlerde kalkışmak için yılda sayı farkı 6 bin efsanevi etüt ettiklerini söyledi. Sayının zaman zaman arttığını bazen da azaldığını aktaran Prof. Dr. İçen, “Ama sayı farkı 6 bin efsanevi. İlginçtir, hiç görmediğimiz zooloji bize gelebiliyor. Kimi Zaman sincaplar, deve kuşu, akarsu samurları, yan tarafımızda karışık hayvanı bölümümüz var. Oraya gelen aşılanmamış hayvanlarına, kuşlara ve değişik hastalara dahi hizmet veriyoruz. Vakit Kaybetmeden domestik hayvan bilimi değil, yaban hayvanlarına da hizmet veriyoruz. Zımnında hasta profilimiz haddinden fazla serbest. Kedi kapik, sığır, koyun, dikbaşlı, at ve bunlarla gelişigüzel ayrıksı türler” dedi.

Hoppadak Diyarbakır merkezden değil, ilçelerden, belde illerden Batman, Siirt, Bingöl, Şanlıurfa ve Mardin’den doğmak üzere parasız geldiğini kaydeden Baştabip İçin, kimi vakit askeri köpekler, polis güçleri eğitim köpekleri bunlarında kendilerini geldiğini, yardımcı hekimlik, etüt yazar otama hekimliğini yaptıklarını dile getirdi.

“Bizim yaptığımız çalışmalar sebebiyle bir nice hastalığın insanlara bulaşmasının önüne geçmiş”

“Bunlarla beraber kısırlaştırma operasyonlarımız, belediyelerle sokak hayvanları üzere kuma noktamız var” diyen Baştabip İçen, sözlerini şöyle tamamladı:

“Çokça kısık ameliyatlarımız yapılıyor, temas cins ortopedik işler, en son aldığımız bire bir cihazla gözle ilgili daha önceki ümranlı üniversitelere gönderdiğimiz hastalarımızı hiçbir yere göndermemize lüzumlu namevcut. Ayn hastalıkları ameliyatlarımıza de başladık. Hayvanlarda aynı candır, hoppadak insanlar can değil. Onlarda bizim canımız ve biz o canlar üzere buradayız. Hayvanları korurken gerçekte insanları birlikte koruyoruz. Biz sağlığı bire bir bilcümle kendisine ele alıyoruz. Bizim yaptığımız çalışmalar sayesinde birçok hastalığın insanlara bulaşmasının önüne geçmiş oluyoruz. Buda âdem hekimliğine yaptığımız katkılardan şanlı aynı yasakçı.”

Köpeğini otama için getiren vatandaşlardan Abdullah Taşçı, kedisinin gaseyan durumu olduğunu söyleyerek, “Kontrol amaçlı sebebini hıfzetmek üzere geldim. Hususi veterinere de gittim. Buraya üstelik geliyorum. Buradaki hocaların hem vukuf birikiminden hem de ilgilerinden kontekst burayı imdi yeğleme ediyorum” ifadelerinde bulundu.

Share: